6 Temmuz 2014 Pazar

kölenin tembelliği




Aşağıdaki notlar 24 Ağustos 2013'de twitter üzerinden paylaştığım bir seri. 


  • Öncelikle şuna bir bakın. Rekabetin verimlilik doğurduğu yalanı çöpe: Çalışanları arasında rekabeti teşvik etmek Microsoft'un elinde patladı:



  • "Sağlıklı" rekabet diye birşey yoktur. Rekabetin yerini ortak kararların ve işbölümünün aldığı bir ekonomi mümkündür ve daha iyi işler.

  • Kendisini iş arkadaşlarıyla rekabet içinde bulmayan çalışanların daha tembel olacağını düşünüyorsanız, tembellik kavramınızı gözden geçirin. 

  • Tembellik diye birşey var, çünkü insanlar emeklerini başkalarına satmak ve hiçbir zaman kendilerine yaramayacak işler üretmek zorunda.

  • Kapitalizm emeğimize yabancılaşmamızın üzerini örtmek için "çalışkan" olmayı fetişleştirir.

  • Ne için çalışıldığına bakmadan sırf "çalışkan" olmanın kendisini överken buluruz kendimizi.

  • "tembelliği" ise sırf "çalışkan" olmanın tersi olduğu için ve hangi işten kaytarıldığına bakmadan yereriz.

  • Çalışkan patronları, sömürücüleri, hırsızları, katilleri, savaş suçlularını övmektense tembel olanlarını övmeyi tercih ederim. 

  • Şuna bakın bir örneğin. Amerikan İç Savaşı'nda özgürlük isteyen "tembel" siyah köleleri yeren bir karikatür:



 Ustabaşı: "Lanet olasıca Sezar. Yattığın yerden kalkacak mısın? Yoksa ben mi uyandırayım seni?"

Sezar Amca (esneyerek): "Vay anasına Bay Hogan. Rüyamda Ocağın biriydi günlerden ve istediim gadar uyuyacadım."

(alper - bozuk türkçe'yle çevirdim, çünkü orjinal karikatürist de bozuk bir İngilizce atfetmiş afrikalı kölelere. Neyin bozuk türkçe olduğuna dair çeviri tercihleri tamamen uydurma ve bana ait, konuştuğunuz herhangi bir şiveye denk geliyorsa şimdiden özürler. )



  • Özgürlüğü haketmeyen tembel köle stereotiplerine devam: 



"Zenci, yukarıdaki gibi, efendi ve kendisinin konumlarının değişmesinin hayalini kuruyor" 


  • Komik bir siyah mahkum / köle. Aptal ve tembel olduğu için angarya işlerden kurtulup bir an önce salıverilmek istiyor:




Cezaevindeki Karasurat: "Patron, Ocah ayındayız değel mi?"

Gardiyan: "Evet - öyleyse ne olmuş?"

Karasurat: "Limkum Bey'in Özgürlük Beyannamesi çalışma mahkumu tüm zencileri Yeni Yıl'dan soora serbest bırahın diyur. Bu yüzden beni bırahmanız icab ediyur!"

(Limcum = Abraham Lincoln'un ismini telefuz edememesinin mizahı yapılıyor. alper ard)


***


  • Yakın tarihteki kölelik düzeninin "tembel köle" imgesine bu kadar yüklenmiş olmasının günümüzü de bir nebze açıklayan bir sebebi olmalı? 

  • Şu videoyu hatırlıyorsunuz değil mi: Okey oynayan "tembel" banka memuru. Nedense büyük bir günah işlediği konusunda hepimiz mutabıkız: 





  • Herkes videodaki bu banka memurunu topa tutmuştu. Ama bu banka memurunun günde ya da haftada kaç saat çalıştığı, kaç kere tuvalet ya da sigara molası verebildiğine dair bir haber hatırlamıyorum.

  • Başbakanın, TÜSİAD üyelerinin ya da generallerin mesai saatleri içinde okey oynayıp oynamadıklarına ilişkin bir haber de hatırlamıyorum.

  • Şöyle bitireyim... Kölenin birinci hakkı özgür olmaktır. Özgürlük mümkün olmadığında tembellik hakkıdır. Ergo, kölenin tembelliği meşrudur...

  • Özgür olup olmadığına bakmadan insanları tembellikle damgalamak ise, en iyi ihtimalle egemen fikirlerin etkisi altında olduğunuzu gösterir...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder