5 Temmuz 2014 Cumartesi

Haftasonu neden sadece iki gün?





Bu pazartesi de birçoğumuz işe, okula, meşgalemize gidiyoruz. Bunun nedeni adına haftasonu dediğimiz dinlenme diliminin bize ayrılan kısmının sonuna gelmiş olmamız. Adına pazartesi dediğimiz gün sevmediğimiz rutin hayatla o kadar özdeşleşmiştir ki sisteme olan adı konulmamış nefretimiz bu hayali günde vücut bulur: Pazartesi sendromu.


Peki pazartesileri neden çalışmak zorundayız? Neden haftasonunun bir parçası değil?
Dünya neden güneş etrafında döner? Gökyüzü neden mavidir? Isınan hava neden yükselir? Su neden sıfır derecede donar? Haftasonun neden sadece iki günden ibaret olduğunu sormak bu soruları sormaya bir yönüyle benziyor, bir yönüyle benzemiyor. Benziyor çünkü hepimizin bariz bir doğa kanunu olarak algıladığımız bir bilgiyi sorgulamış oluyoruz. Benzemiyor çünkü diğer soruların cevapları hakkında soru sahibini bir uzmana yönlendirmek mümkünken, haftasonu sorusunun sahibine herhangi bir cevap vermemiz gerektiğinden emin değilizdir. Sorunun absürd bir tınısı olduğunu düşünürüz. Soruyu soranı bir şekilde ele veren, onun hakkında belli bir takım yargılara varmamıza olanak veren bir sorudur aynı zamanda. Bu kişi ya ciddi dünyayla, ya da gerçeklikle bağını kaybetmiştir, ya mizahçıdır ya da tembelliğine kulp aramaktadır.


Aksini düşünmek o kadar akıl dışıdır ki, günlük falımızda yazılan saçmalıkların gerçekleşme ihtimalinin, ya da piyangoda büyük ikramiyenin bize çıkma ihtimalinin, ya da insanın on yıla kadar Mars'a ayak basacak olması ihtimalinin, pazartesilerin tatil ilan edilmesi ihtimalinden çok daha yüksek olduğunu düşünürüz. Deriz ki, dünya böyle. Biz doğduğumuzda dünya böyleydi. Annemiz ve onun annesi doğduğunda da dünya böyleydi. Biz ölene kadar da değişmeyeceğine inanmak için yeterli sebebimiz var.


Neden bundan bahsediyorum. Şu haber sebebiyle: Orta Afrika ülkesi Gambiya'da devlet daireleri için haftasonu izni Cuma gününü de kapsayacak şekilde üç güne çıkarılmış. Özel sektör çalışanları kapsam dışı bırakılmış. İlk haberlere göre ülkeyi 1994'den bu yana yöneten darbeci Yahya Jammeh görünüşe göre tek kişilik kararıyla bu tatili uygun görmüş. Bunu çalışanlarının basıncı sebebiyle yapmış olması daha olası, yine de tam detayları bilmiyoruz. Muhalefetteki sözde işçi partisi başkanı Hamat Bah da üç günlük haftasonu kararına itiraz etmiş. "Daha fazla tatil günü ülke ekonomisi için kötü... Zaten işçilerin gün içinde çalışmaya başlaması internetti ulaşımdı derken 10'u 11'i buluyor". Tüm tuhaflığına rağmen itiraf edelim ezber bozan, egemenlerin canını sıkacak bir haber. Nasıl derler... kötü örnek.


Bizde olur mu? Neden olmasın? Türkiye'deki seçmenlerin ezici çoğunluğu ücretli çalışan sınıfın üyesi. Kendileri ya da ailelerinin en az bir üyesi büyük küçük herhangi bir iş yerinde haftanın beş, altı ya da yedi günü çalışıyor. Herhangi bir işyerinde ya da ulusal çapta iş saatlerinin düşürülmesi ya da haftalık işgünlerinin azaltılmasına ilişkin bir oylama yapılsa sizce bu kararın sonucu ne olurdu?


Kapitalizm, kendisinden önceki diğer tüm sınıflı toplum düzenleri gibi, bir grup insanın kendi alehyine başka bir grup insan için sürekli çalıştığı bir toplumsal düzendir. Bu yüzden, kendisinden önceki tüm sınıflı toplumlarda yapıldığı gibi, hatta muhtemelen onlardan daha fazla, çalışmayı sırf çalışmak olduğu için över. Tembelliği de sırf çalışkan olmanın tersi olduğu için yerer. Bu yüzden çoğu zaman kendimizi karşımızdaki insanın ne için çalıştığından bağımsız olarak çalışkan olmasını överken buluruz. Kapitalizmin bize aşıladığı bakış açısından baktığımızda çalışkan hırsızları, çalışkan işkencecileri, çalışkan sömürücüleri, çalışkan yalancıları takdir etmenin ahlaki bir zorunluluk olduğunu düşünürüz. Az çalışmayı istemek ise kişinin kendisine öğretilmiş mahcubiyet duygusuyla savaşmasını gerektirir.


Oysa içten içe daha az çalışmayı isterken yalnız değiliz. Daha az çalışma hakkı işçi sınıfının sürekli dile getirdiği bir özlem. Dünya işçi sınıfı tarih sahnesine çıktığından bu yana patronlara karşı sayısız hak kazandı. Önce 12 saatlik işgünü, sonra 8 saat, sonra haftasonlarının kazanılması. Haftalık çalışma saatinin düşürülmesi çeşitli ülkelerde, o ülkelerin işçilerinin kazanımlarına bağlı olarak değişiklik gösterdi. Türkiye'de resmi çalışma süreleri haftada 45 saat, İngiltere'de 40, Fransa'da 35, Hollanda'da 30 saat.


Hiçbiri Allah'ın emri değil, hepsi yeterli sayıda olursak avaz avaz talep edebileceğimiz ve kazanabileceğimiz süreler. Kendi gelişimimize, ailemize, sevdiklerimize, hayallerimize ayıracak daha fazla vaktimizin olmasını istemek bir haktır. Bu mümkün.


Alper Ard

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder