2 Şubat 2016 Salı

Hillary cinsiyetçi mi?



Electronic Intifada sitesi editörü Ali Abunimah ile bir twitter tartışmasına girdim. Ve çok hızlı bir şekilde kaybettim. Şu RTlere ve alkışlara bir bakın :)

(İngilizcelerin tercümeleri için vaktim kalmadı, onları da ekleyeceğim ilk fırsatta, özürler)




Böyle çok uzayacak. Resim olarak koyayım gerisini:



Abunimah'la kastettiği şey hakkında hiçbir görüş ayrılığım yok. Ama söylediği şey ile var.  Ben de Hillary Clinton'un bir Wall-Street dostu olduğu, yoksullardan, yoksul kadınlardan yana zerre bir değişiklik yaratmayacağı, sosyal politikalar bakımından kendisinden fersah fersah önde olan rakibi Bernie Sanders'a karşı fırsatçı bir strateji izleyerek cinsiyetçilikten bahsettiği konusunda mutabıkım.  Umarım Sanders yarışı alır ve Amerikan işçi sınıfı kadınları bir nebze rahat bir nefes alır.

Buraya kadar tamam.  Benim İngilizcemin sınırlarına dayanmış ve dilbilim açısından saçma cümleler kurmuş olmamdan da kaynaklanmış olabilir, bilemiyorum, ama burdan sonrasında mutabık kalamadık Abunimah ile.

Abunimah Hillary Clinton'un yaptığının cinsiyetçilik ve kadın düşmanlığı olduğunu söylüyor.  Cinsiyetçilikten dem vurmasın Hillary, asıl dik alasını kendisi yapıyor, bunun başka bir adı yok diyor. 

Tabi ki yanlış düşünüyor. Vurguyu nereye koymak isterseniz isteyin, hayır cinsiyetçilik böyle bir şey değil.  Clinton'un sahte bir kadın hakları retoriğine ve kendisinin de bir kadın olmasına bel bağlayarak yaptığı kesinlikle bir fırsatçılık, bir oportünizm, bir bel altı PR çalışması vs vs. ama cinsiyetçilik veya kadın düşmanlığı değil. 

Cinsiyetçilik toplumdaki ezilen cinsiyetin, yani kadınların, ezilmelerinin devamı yönünde, kadınları hedef alarak, sarfedilen söz ve yapılan eylemler bütünü. Parçaları birleştirdiğinizde de aslında bir iktidar sistemi. Bir sistem.  Kapitalizmin çok işine yarayan, kapitalizm tarafından ayakta tutulan, egemen sınıfın, buna Clinton ailesi de dahil, genel olarak toplumun çalışan kesimleri üzerindeki kontrolünü devam ettirmek için kullandıkları sayısız araçtan bir tanesi.

Hepsi kabul.

Ama bu size, özellikle birer erkek olarak Abunimah'ya ve de bana, zengin ve güç sahibi kadınlara liberal politikalar savunuyorlar diye cinsiyetçisin ve kadın düşmanısın diye bağırma hakkı vermiyor.  Elbette liberal ekonomik politikalar cinsiyetçiliğe zemin hazırlıyor, ayakta tutuyor vs. Ama her durumda sürekli "Kadınlık kartını oynama" diyen erkeklerin cinsiyetçilikle mücadelede ne gibi bir katkı sunabilecekleri konusunda şüphelerim var. 

"Şu kartı oynama, şu ezilmişlikten dolayı üste çıkmaya çalışma" vs gibi söylemlerin politik sağın en sevdiği savunmalardan birinin bu olduğunu hatırlatmama bilmem gerek var mı:

- Kürt kartını oynama şimdi. Benim de Kürt arkadaşlarım var.

- Kadın olarak sürekli eziliyorsunuz yani öyle mi? Sürekli alışverişte ve dışarıdasın, keyfin yerinde, Allah'tan kork.

- Her şeyde de pozitif ayrımcılık olmaz. Hakkınla bir yere gelmen gerek. Sırf kadın olduğun için...


Erkekler konusuna geri dönecek olursak, Abunimah yanılıyor.  Politikalarını beğenmediği, yetersiz bulduğu bir kadına, asıl cinsiyetçi sensin deme hakkı yok.  Diğer herşeyi diyebilir ama bunu diyemez. Birincisi bir erkek olarak diyemez, ikincisi zaten yanlış bir şey söylüyor.  Clinton'un kadın hakları konusunda söylediği şeyler, yetersiz ve samimiyetsiz olabilirler, ama desteklenmelidirler. Yerilmemelidirler.  Doğru şeyi sırf nüfuz sahibi bir kadın söyledi diye sırt çevirecek halimiz yok. Karşı argüman mı ileri sürmek istiyorsunuz? O zaman Sanders'ın kampanyasının kadınlar için neden daha fazlasını sunduğu söyleyin, buna vurgu yapın. 

Clinton'un politikalarının ikiyüzlü olduğunu mu söylemek istiyorsunuz?  O zaman kadınlar için ne kadar az şey yaptığından bahsedin.  Pozitif ayrımcılık kavramını töhmet altında bırakacak imalarda bulunmayın. 

Pozitif ayrımcılığa halen ihtiyacımız var. Cinsiyetçilik yeryüzünden silinene kadar ihtiyacımız var. Ve bu korumadan Hillary Clinton gibi egemen sınıfa mensup kadınlar da elbette, doğal olarak, yararlanacaklar. Kendinizi buna alıştırın.  Sınıflı bir toplumda yaşıyoruz ve cinsiyetçilik en çok çalışan sınıf kadınlarını vuruyor diye cinsiyetçiliğin tüm sınıftan kadınları hedef aldığını unutma lüksüne düşmeyin.  Varlıklı kadınların cinsiyetçiliğin yıkıcı etkilerinden kendilerini korumak için güçleri var elbette. Ama hiçbiri tek başına kendisine varlıklı erkeklerin kontrolünde olan bir cinsiyetçilikten mutlak bir korunma temin edecek güçte değil.  Egemen sınıf kadınlarına doğru kelimeleri seçmeden saldırdığınız her tartışmada işçi sınıfı kadınlarının pozitif ayrımcılık taleplerinde  cesaretlerini kırıyorsunuz. 

Kelimeler önemlidir. Doğru seçin. Clinton bir fırsatçı, bir neoliberal, cinsiyetçi değil.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder