Temas ediyoruz. Okul, sokak, işyeri ve benzeri ortamlarda
birbirimize selam veriyor, konuşuyor, sonra hayatımıza devam ediyoruz. Yüz yüze
karşılaşmalarımızın yanında, ve her gün artan şekilde, Twitter, Facebook,
Snapchat, forum sayfaları ve yorum sayfaları birbirimizle etkileşime girdiğimiz
yerler.
Her gün milyonlarca kişi bu
mecralar üzerinden birbirleriyle temas ediyor, tartışıyor, kavga ediyor,
mutabık kalıyor, şakalaşıyor, birlikte gülüyor, ya da birbirlerine gülüyor.
Peki internetteki bu etkileşimlerde de bir adab-ı muaşeret
var mı? Birbirimize temas ederken
uyacağımız hiçbir kural kılavuzu yok mu? Olmaması bana biraz tuhaf geliyor. O yüzden özellikle erkekler dikkatine (ve
özellikle kadınlarla etkileşimlerinde kullanabilmeleri için) aşağıdaki birkaç
başlığı paylaşmak istedim. Listeyi
uzatabiliriz birlikte.
1- Sosyal medyanın da bir kamusal alan olduğunu kendinize hatırlatın
Amacım yapay
kurallarla kendimizi boğmak değil elbette, sadece sosyal medyanın temas
kurallarının gündelik karşılaşmalardan hiç de farklı olmadığına işaret
etmek. Sosyal medya ve genelinde
internet, kim ne derse desin halen bir kamusal alan ve halen gündelik temaslarınızda
uymayı seçtiğiniz kurallara tabi. Sosyal medyanın herhangi bir kamusal alan olduğunu kendinize hatırlatın.
2- Karşınızdaki
kadının sizin kim olduğunu bilmek zorunda olmadığını kendinize hatırlatın
Kimse anonim bir
hesaba sahip olmanıza karşı değil. Ama
anonim hesaplar üzerinden sizi tanımayan kadınlarla etkileşime girmeden önce
biraz düşünmenizde yarar var. Özellikle profil resminizin bir film karakteri,
bir hayvan, bir kesekağıdı veya sizden başka bilumum milyonlarca şey olduğu
durumlarda bunun karşınızdaki kadın için tedirgin edici bir karşılaşma olduğunu
akılda tutun. Bunun etkisini kendinize hatırlatın.
Üzerinde biraz düşündüğünüz
zaman çok rahatlatıcı bir karşılaşma olmadığını siz de fark edeceksiniz. Düşünün:
kimliğinizi gizlemek bir yana yüzünüzü bile göstermemeyi tercih ediyorsunuz.
Eminim bunun geçerli nedenleriniz vardır ama aşağıdaki tiplemelerden çok farklı
görünmediğinizi kendinize hatırlatın.
3- Kişisel
alanlara saygı duyun
İnternetin
kamusal bir alan olması, kamusal alanın içinde de kişisel alanlar olduğu
gerçeğini değiştirmiyor. Örneğin bir
restoranda olduğunuzu düşünmeye çalışın. Evet orası herkese açık bir kamusal
alan ama herkes kendi masasında yemek yiyor değil mi? Karşı masanızda oturan kadını ve ne yediğini
görebiliyor olmanız size kalkıp onun masasına gitme hakkı vermiyor.
Aynı şey konuşmalarına kulak misafiri
olduğunuz insanlar için de geçerli. Ne
konuştuklarını yan masadan duyabiliyor olmanız onların iznini almadan konuşmaya
katılabileceğiniz anlamına gelmiyor.
Aksini yapmanızın ne kadar tuhaf karşılanacağını kendinize
hatırlatın. Aynısı sosyal medya
konuşmaları için de geçerli.
4- Rahatsız
edici olabileceğinizi kendinize hatırlatın
Listenizdeki
kadınlar sizi tanıyor, kim olduğunuzu biliyorken bile halen onları rahatsız
ediyor olabileceğinizi kendinize hatırlatın.
Facebook arkadaşınız sizin kim olduğunuzu biliyor ve aynı iş yerinde
çalışıyor olabilirsiniz. Ama bu gecenin üçünde fotoğraflarını beğendiğinize
ilişkin bir bildirim almasını daha az tedirgin edici yapmıyor.
Aranızda bariz bir flörtleşme olduğundan emin
olmadığınız kadınlara gündelik temaslarınızda ne kadar mesafeli davranıyorsanız
burada da o mesafeyi korumanız gerekeceğini kendinize hatırlatın.
Aksinin tuhaf (düzeltiyorum
oldukça tuhaf) karşılanacağını kendinize hatırlatın.
5- Hayır,
sosyal medya hiçbirimize insanların yüzüne bağırma hakkı vermiyor
Sosyal medyayı ve
internet forumlarını kamusal alan olarak görmemenin bir diğer sonucu da üslup
konusunda gündelik hayat kurallarının işlemediğinin varsayılması. Özellikle erkekler tarafından çok sık yapılan
bu yanlış herhangi bir tartışmanın herhangi bir noktasında karşılarındaki
kadınlara küfürlü konuşma, agresif cümleler sarf etme veya dalga geçen tavır
takınmalarıyla sonuçlanıyor.
Kimseye sinirlenmemenizi veya mizaha
başvurmamanızı öğütleyemem elbette. Ama
şu testi kendinize hatırlatabilirsiniz sanırım: Şu anda bu yüz yüze bir konuşma
olsaydı bu sözleri sarf edebilecek miydim? Ya da bu tonda konuşabilecek miydim?
Eğer cevabınız hayırsa muhtemelen bu üslubu burada da kullanmamalısınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder